İmalı Sözler
Sapladığım hançer, yerini bulmuş. Acısı hatıram olsun.
İmalı Sözler
Yanındaki o kadınlara güvendiğin kadar, karakterine güvenseydin üçüncü bebeğimizi kucağına verebilirdim.
Eşit şartlarda konuşmalıyız, bir saniye, beynimi çıkarıp gelicem.
Dudaklarım bir adama suskunken, gözleriniz benle istediğini konuşsun, duyamam.
Sevgisini gizleyen, gün gelir başkalarıyla izler.
Çok ince düşünüyorsun, üşütürsün.
Beni sevdiğini söylediğin fıkranı anlatır mısın? Gülmek istiyorum da
“Kim dokunduysa ona git” desem Nalıncı Baba türbesi gibi dönecek birinde sabit kalamayacak kadınlar var azizim.
Sana kalman için dökeceğim dili, yeni hatunlara dökseydim kapıda tanzim satış kuyruğu olurdu.
Canım, ben sana gülüşlerimle de sövüyorum da sen anlamıyorsun.
Kimde alevlendiysen, onunla sön. Bundan sonra benden sana bir damla su yok.
Ağaca meyvesi çamura düştü diye küsülmez.
Adam sorar: “Bedenine değil karakterine güvenen kadın var mı?” Kadın yanıtlar: “Bedeni çıplak olanın üstünü örtüp, alnından öpüp gidebilecek olan var mı?”
Hangi makamdan söylememi, tellerime nasıl vurduğun belirler.
Salaklıklarını renklerle anlatsam, gökkuşağı yetersiz kalırdı.
Bir sonraki şarkımın, burnundan gelmesini dilerim.
Bazılarının insan olduklarına anca kimliklerini gösterdiklerinde mecburen inanmış gibi yapmak zorunda kalıyoruz.
Ekemem seni göz çukurlarıma, sulayamam artık her gün büyüsün diye gözyaşlarımla.
En güzel laf sokma sanatının sessizlik olduğunu öğrendiğimden beri, susmakla en büyük küfürleri ediyorum sana.
İmalı sözler yazımızda kendini üstün görenlere imalı sözler, hayata dair imalı yazılar ve anlamlı imalı laflar bulabilirsiniz.
Anlamlı İmalı Laflar
Sus, onu anlatan cümlelerinle bana masallar yazmaya kalksan kaç yazar.
Ben seni kitap diye okudum da rafa kaldırdım. Daha neyin kafasını yaşıyorsan…
Herkesin ödemeye mecbur olduğu, ama hiç de memnun olmadığı o Katma Değer Vergisi gibisin.
İnsanın en tecrübeli katili sevgilisidir. Geçmiş yaralarının yerlerini öğrenir, her birini sarar. Sonra kendi bir yara açar, onların simetrisini almıştır sanki. Sardıkları da patlar.
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardı ya hani? Kahve saçlarımın kaç günlük hatırı sende kaldı?
Saat kaçta insan olacaksın?
Sen de haklısın. Yüreğimi kalbinde, başımı omzunda taşımak ağırdır adamı.
Sana geleceğim, söz. Kişiliğin bir yerine oturabilirse.
Güzelmiş saçları benden, gözleri de… Öyle dermişsin hep. Ya kalbi dediklerinde nedense susarmışsın. Her şeyiyle benden güzelini bulursun da, kalbi benden güzel seveni biraz zor bulursun.
Yapay zeka da bayağı ilerlemiş. İnsanlara artık “sensiz yaşayamam” derken nasıl ölünmeyeceğini kodlamışlar.
Yıprattınız, sizi para makinesi gibi gören kadınlar için, cebindeki son parayı size veren kadınları. Ailenize ayar olan kadınlar için, annenize “ana” diyen kadınları. Sizi aldatan, kandıran kadınlar için, sizin olmaya yeminli kadınları.
Tam unuttum diyorum, pazarcı amca sesleniyor: “Güzel kızım hıyar kaç kilo olsun”.
Benden bir kere sınıfta kalırsan, kurtarma falan kâr etmez.
Geri bana döndüklerinde oturacak yerleri olsun diye attıkları kazıkları saklıyorum.
İnsanların umutlarından ne istiyorsunuz? Belki de tek dalları umutlarıdır.
Yılbaşı bileti nasıl olur da sana çıkmaz? Tüm numaralar sendeydi.
Senden sonra gittiğim psikoloğun numarasını yeni sevgiline de vereyim mi? Ona da lazım olacak, eminim.
Git, onda beş dakikayı bulurken bende bulduğun bir ömrün ne faydası var ki sana.
Ya, şey, sen daha fesatlıktan ölmedin mi?
Sen görmedin, ben geceleri gözyaşımı makyaj temizleyici niyetine kullanırken seni sildim.
Saçlarının kahvesine sararak soğuktan korumak istediğin o adamı, bir fincan kahvenin telvesinde aramaktır bazen aşk.
En sağlam yerinden koparacaksın bazı şeyleri. İçine oturunca keseceksin cart diye. Neymiş canım inceldiği yerden mantığı da öyle?
Egosunu yıkasam bedenini kaybedeceğimiz insanlar var.
Sende ettiğim dualara, onda “tövbe” dedim. Anlarsın ya.
Gün gelir sadece toprağım kalır öpeceğin. Tam gülerken burnumun üstünden öpmeyi severdin ya hani. Üzme de oradan daha çok öp beni.
Arının ağzında balla sana gelmesine sevinme adam, kuyruğundaki zehriyle daha tanışmadan.
Kahkahalarını silah gibi kullanabilen kadınları, hiçbir lafınız incitemez.
İyi niyet gösterirdim ama, son kullanma tarihi geçtiğinden kaldırdım.
Dikkat et, çok akıl vermeye çalışıyorsun. Sende kalanla idare edebilecek misin?
Kıyafetlerini arada bir beden küçük de seç. Gözümde küçüldükçe giyeceklerin olsun.
Ben annene “annem” demeye hazırken, sana “elin adamı” demek zorunda bırakıldım.
Her tesadüf, bir senaryodur aslında. Bizim finali oynadığımız, kaderin perdeyi kapadığı.
Yağmurlu havalarda azıcık dışarıda dolanır mısın? Belki ruhun temizlenir.
Bir gün bana okuduğun o belalar sana uğrarlarsa, benim sana okuduklarımı da yanlarında getirsinler.
Adam ol diyeceğim ama, çok zorlamak istemiyorum o sanatta yetersizsin.
Gururuna selam söyle, şimdi başkaları bana aşk sözleri fısıldıyor gururun yüzünden.
Ben her gece gidip geliyorum, gelmişine geçmişine.
Şımarık şey seni, kendini özel hissettirmişim de azıcık burnu büyümüş.
Sen makyaj da yapamıyorsun değil mi? Karakterini gizlerdin hiç olmazsa.
Çok güzel dümen çevirdiğini görünce, sana gemi hediye edesim geldi. Piyango tutturursam gel.
Beni sevdiğini söylerken, zıt harfli kelimeleri bulma oyunu oynadığını bilmiyordum.
Ya geçende eski sevgilimi gördüm. Evlenmiş, tesadüfi yaşıyoruz şu hayatı. Benim de başıma gelebilirdi hemen lokma döktürüp hayır yaptım.