Ahmet Telli Sözleri
Ahmet Telli Sözleri içeriğimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz, "CTRL + F" tuş kombinasyonunu kullanarak sözler içerisinde arama yapabilirsiniz.<
Beklenmedik bir anda terk edilmişsindir bütün sevdiklerince suçlamak istemesende hiç kimseyi uzunçle yanmakta yüzün adını bile koyamadığın bir boğunç dolmakta şimdi yüreğine ve üşulca ağmaktadır gözlerinin peteğine agulu bir hüzün.
Hiç özlemedim seni
Özlemek dostluktandır
Dostluğundan öte bulmalıyım seni
Sıcaklığını bulmalıyım.
Sesim yoktu. Karanlığın karnında yitirdim sesimi. Kör bir kuyuda unutulan yusuf’tüm belki.
İnsanın en görkemli yanı yaşamak ve susmak belki; İkisi de sevgiler kadar anlamlı.
Sığındığım her yer adınla anılır ben girerim sokağı devriyeler başar bir de gülüşün eklenir kimliğime.
Burada yağmur yağıyor
Aralıksız yağıyor günlerdir
Ama sen yine de şemsiyeni
Almadan gel ilk otobüsle
Suyu dinlemek gerek, ateş zaten içimizde.
Suya düşen bir karanfilse yüreğin, bırak kendini ırmağın türküsüne gülüm vursun seni o taştan bu taşa o çağlayandan bu çağlayana.
Burada yağmur yağıyor ama sen şemsiyeni almadan gel yine de.özletiyor bu çılgın sağanak seni sırılsıklam özletiyor biliyor musun.
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir. Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü.
Ve senin yalnızlığın ancak dağlara sığabilir bir de türkülere.
Gidersen kim sular fesleğenleri kuşlar nereye sığınır akşam olunca.
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider.
Hiç kimse bir aşkı onarmaya kalkmasın, kaybedilmeye değer en güzel anında bitirilmişse eğer.
Kuşları ürkütülmüş bir dal gibiydin, öylesine mahzun. Efkâr da yakışırdı sana…
Yorgunum, yorgunum, yorgunum. Gereklilik kipinde yaşamaktan.
Söz de sararır biterken bir aşk.
Her aşk bir ayrılık gizler, ayrılıklarsa bir merhabanın sıcaklığını taşır kendisinde.
İnsana en çok şiir yakışıyor. Sonra yeryüzüne yağmur. Gökyüzüne mavi.
Kapağı açılmayan kitaplar, unutulmuş aşklar gibidir. Kitaplardan söz edelim.
Beni artık kimseler aramasın, aşkın en tabanında yattığım anlaşılmasın…
Özlemek yanında olma isteğidir. Gülüşünü görmek birazda.
Şimdi beni uçurumdan atsan, düşene kadar aklımdaki tek şey; sırtıma değen ellerin olurdu.
Büyük aşklar yolculuklarla başlar ve serüvenciler düşer bu yollara ancak.
Derler ki son büyük serüvenci yaralıdır hala.
Gün biter gülüşün kalır bende.
Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz, belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün.
Hiç özlemedim seni, özlemek dostluktandır, dostluğundan öte bulmalıyım seni.
Hiçbir an’ini tanımlamaya kalkmadan kısacık ömürler biçiyoruz kendimize.
Gün biter gülüşün kalır bende.
Anılar gibi sürüklenir bulutlar.
Sevda ile hasret varsa eğer
Zulüm varsa mapusluk varsa
Ayrılıklar yakıyorsa içimizi
Gurbet mutlaka olacaktır.
Karşılığı yok hiçbir acının herşey gölgesi kadar ağır sormuyorum artık sormuyorum hergün yeniden kodlanan umutlarla kirletiliyor dünya.
Tenhadır sığındığın bütün kıyılar.
Ve kent çıngıraklı bir yılan kadar zehirlidir artık sevgilin mahpuşken üstelik kirli bir lekeye döner umutlar.
Dedi ki o: yoruldum insan olmaktan insan yorulur bazen insan olmaktan.
Yüreğim diyorum, kekeme, alıngan, serseri yüreğim sen nerden bilebilirsin bir şiirin nasıl yazıldığını.
Büyülendim ama büyüyemedim aklım ermedi aynalara ve suya yüzümü gösterip kalbimi neden sakladıklarını öğrenemedim şaşkınım, cahilim ben bu dünyada.
Ömrüm diyorum şimdi ömrüm üzgün bir çocuksun sen ve yalnız öyle kal çünkü bu dünyada sana en çok mutsuzluk yakışıyor.
Kavgadan uzak kalmışsan, sevdadan da uzaksın demektir.
Bir yolcu hüznüyle geçiyor ömrümüz.
Kalbimiz, en çok incinen yanımız.
Çocuksun sen,
Ve dünya sana göre değil..
Biten bir aşk için söylenecek söz şu olmalı: – güzeldi yine de.
Bunca acıyı bunca aşkı nasıl da sığdırmışsın yüreğine istersen al köy kendi ellerinle .fırtınaları da sen yüreğin kadar büyüksün unutma.
Bazen üşümek yanmaya eştir.
Aşklar mı diyordun, anladım senin incindiğin, benimse yollara düştüğümdür yeniden.
Hangi şehirde yoksan ben kayboluyorum orada.
Günler mi unutturdu bize sevinci yoksa aşındırdık mı kimi duyguları.